Hayvansever dostlarım hepinizin kandili mübarek olsun.
Ne Güzel Bir Dünya
Mucizevi hayvanlar hakkında bir blog...
12 Ocak 2014 Pazar
11 Ocak 2014 Cumartesi
Hayvanların Duyguları
Birçok kişi bunu merak etmiştir ve bu konu hakkında oldukça fazla araştırmalar yapılmıştır. Ben de kendi düşüncemi yazmak istiyorum.
Öncelikle söylemem gereken hayvanların akıl ve iradesi yoktur. İnsanı da hayvanlardan ayıran en önemli özelliği budur. İnsan aklı ve iradesi bulunan bir hayvandır.
Yanlız somut örnek vermek gerekirse hayvanlar güven duyabilir,üzülebilir,mutlu olabilir,korkabilir,kıskanabilir ve buna benzer birçok duygu da yaşayabilirler. Hatta küsebilirler.
Örneğin kıskanma hakkında bir örnek vermek istiyorum. Ben köpekleri severken üzerime atlıyorlar ve birden bir başkası gelip üzerime atlayanları itiyor çekiyor kendi atlıyor. Bu tür hareketler yapıyorlar. Sevilince mutlu olup kuyruk sallıyorlar.
Hepimiz bu tür davranışları olduğunu biliyoruz. Hayvanların aklı ve iradesi yoktur. Ama bence duyguları vardır. Ama bunlar içgüdüsel duygulardır. Basit duygulardır. Yani düşünemezler ama içgüdüsel olarak duygularına uygun davranışlar sergilerler. Duyguları bizim ki gibi değildir.
Genelde duygular sıcakkanlı hayvanlar üzerinde konuşuluyor ve bende onlar hakkında yazdım. Ama soğukkanlı hayvanlara gelince onların duygularının olduğunu sanmıyorum. Alışıklıktan dolayı güven kazanabilirler sadece.
Teşekkürler.
Öncelikle söylemem gereken hayvanların akıl ve iradesi yoktur. İnsanı da hayvanlardan ayıran en önemli özelliği budur. İnsan aklı ve iradesi bulunan bir hayvandır.
Yanlız somut örnek vermek gerekirse hayvanlar güven duyabilir,üzülebilir,mutlu olabilir,korkabilir,kıskanabilir ve buna benzer birçok duygu da yaşayabilirler. Hatta küsebilirler.
Örneğin kıskanma hakkında bir örnek vermek istiyorum. Ben köpekleri severken üzerime atlıyorlar ve birden bir başkası gelip üzerime atlayanları itiyor çekiyor kendi atlıyor. Bu tür hareketler yapıyorlar. Sevilince mutlu olup kuyruk sallıyorlar.
Hepimiz bu tür davranışları olduğunu biliyoruz. Hayvanların aklı ve iradesi yoktur. Ama bence duyguları vardır. Ama bunlar içgüdüsel duygulardır. Basit duygulardır. Yani düşünemezler ama içgüdüsel olarak duygularına uygun davranışlar sergilerler. Duyguları bizim ki gibi değildir.
Genelde duygular sıcakkanlı hayvanlar üzerinde konuşuluyor ve bende onlar hakkında yazdım. Ama soğukkanlı hayvanlara gelince onların duygularının olduğunu sanmıyorum. Alışıklıktan dolayı güven kazanabilirler sadece.
Teşekkürler.
10 Ocak 2014 Cuma
Hayvanlar Hakkında İlginç Bilgiler
Koalalar o kadar tembeldirler ki neredeyse tüm yaşamlarını aynı ağacın üzerinde geçirirler.
Tarantulalar iki buçuk yıl boyunca yiyeceksiz yaşayabilirler.
Bukalemunların dilleri vücutlarından iki kat daha uzundur.
Timsahlar renk körüdürler ve gözlerinin arasındaki mesafe ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
Yarasalar bir mağaraya girdiklerinde önce sola dönerler.
Erişkin bir ayı bir at kadar hızlı koşabilir.
Kaplumbağa cinsi 200 milyon yıl yaşındadır.
Karadul örümceği, çiftleştikten sonra erkeğini yer.
Salyangozların uykuları 12 yılı bulabilir.
Sinekkuşu geri geri uçabilen tek hayvandır.
Katil Balinalar aslında balina değil yunus balığıdır.
Çekirgelerin kanı beyazdır.
Bir tavuk yumurtası için tüm kemiklerinin yüzde onunu kullanabilir.
Bebek zürafa doğduğunda 182 cm uzunluğundadır.
//Bilgi : Bilgiler bir kitaptan alıntıdır fakat hepsini kendim yazdım.
Biraz Alakalı
Konumuz olan hayvanlarla ne kadar alakalı tam olarak bilemeyeceğim dostlarım ama sonunda bağdaştıracağım. Biraz karışık bir anlatım olursa kusura bakmayın.
Gezegenimizde oldukça zengin ülkeler var fakat ayrıca hala açlıktan ölenlerin bulunduğu bölgeler var. İnsanlık buna göz yumabiliyor. Herkes eşit olmalı demiyorum maddi açıdan. Herkes çalıştığını kazanır fakat kazananların da yardıma muhtaç kişilere yardım etmesi insalık görevidir. Nasıl rahat bir şekilde uyuyabiliyoruz o kardeşlerimiz Afrika'da açlıkten yıpranırken. Küçücük çocuklar... Hani bir fotoğraf vardır belki görmüşsünüzdür açlıktan ölen bir çocuk yerde kıvranıyor arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var. Çoçuk öldüğünde onu yiyecek ve bir de kameraman var. O da olayı fotoğrafa alıyor çocuğu kurtarmıyor. Ve ayrıca o kameramanın o halini çeken bir başka kameramen var o hiç görünmüyor. Nasıl insanlar bilemiyorum. O resimde akbaba suçlu değil doğasının gereğini yapıyor sadece.
İnsanlar aslında kardeş hepimiz aynı türdeniz. Neden farklı ürkedeki insanlarla düşman olalım. Neden farklı dinlerdeki insanlarla düşman olalım. Neden ten renkleri yüzünden düşman olalım. Bunun ne mantığı var. Burada eğitim çok önemli. Eğitimli insanlar bunu fark edebilir. Herkes bunu fark etse gezegenimiz her anlamda daha güzel olurdu. Gezegenimiz hala çok güzel ama bozmak için çabalıyorlar.
Ayrıca din savaşları hakkında bilgi vermek istiyorum. Müslüman,İngilizce de Muslim Allah'ın emirlerine uyan,Allah'a inanan biaat eden kişi anlamına geliyormuş Arapça'da. İncil'de de hiçbir yerde 'Hristiyan' kelimesinin geçmediğini biliyoruz. Yani Allah'a inanan ve emirlerine uyan. Güzel amellerde bulunan kişiler de Muslim olarak değerlendirilebilir. Ancak eskiden gelmiş olan kurallardan daha hayırlılı geldiği ya da insanlar tarafından değiştirilmiş oldukları için en güncel ve kalıcı versiyonu ile gelen kitap Kur'an'dır. Eğer bunu bu şekilde algılarsak gerçekten büyük bir fark olabilir bizim için.
Sıcacık evlerimiz,yatağımız,yediğimiz yemekler,içtiğimiz su için şükretmeliyiz. Olmayan insanlara da yardım etmeliyiz. Tabiki dilencilere değil. Çalışacak vücut veya akıl gücü olmayanlara etmeliyiz. İmkanımız varsa çalışabilecek imkanlara sahip kişilere iş vermek para,yemek vermekten daha hayırlıdır.
Yazım biraz karmaşık oldu ve bitirme zamanı geldi diye düşünüyorum. Ben bunların hepsini yapan mükemmel birisi değilim fakat elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Burada bunları yazarken hep birlikte kendimizi tanıyalım,hakikatı görelim istiyorum. Hayvan konusuna gelince ki gelmeliyiz çünkü bu blog onlar hakkında ; Huzurun,mutluluğun olduğu yoksulluğun olmadığı aç insanların olmadığı doğaya çevreye önem verildiği toplumlarda elbet hayvanlarda mutlu olur. Bombalardan ölmez,çöplerden zehirlenmez,rahat bırakılırlar.
Gezegenimizde oldukça zengin ülkeler var fakat ayrıca hala açlıktan ölenlerin bulunduğu bölgeler var. İnsanlık buna göz yumabiliyor. Herkes eşit olmalı demiyorum maddi açıdan. Herkes çalıştığını kazanır fakat kazananların da yardıma muhtaç kişilere yardım etmesi insalık görevidir. Nasıl rahat bir şekilde uyuyabiliyoruz o kardeşlerimiz Afrika'da açlıkten yıpranırken. Küçücük çocuklar... Hani bir fotoğraf vardır belki görmüşsünüzdür açlıktan ölen bir çocuk yerde kıvranıyor arkasında onun ölmesini bekleyen bir akbaba var. Çoçuk öldüğünde onu yiyecek ve bir de kameraman var. O da olayı fotoğrafa alıyor çocuğu kurtarmıyor. Ve ayrıca o kameramanın o halini çeken bir başka kameramen var o hiç görünmüyor. Nasıl insanlar bilemiyorum. O resimde akbaba suçlu değil doğasının gereğini yapıyor sadece.
İnsanlar aslında kardeş hepimiz aynı türdeniz. Neden farklı ürkedeki insanlarla düşman olalım. Neden farklı dinlerdeki insanlarla düşman olalım. Neden ten renkleri yüzünden düşman olalım. Bunun ne mantığı var. Burada eğitim çok önemli. Eğitimli insanlar bunu fark edebilir. Herkes bunu fark etse gezegenimiz her anlamda daha güzel olurdu. Gezegenimiz hala çok güzel ama bozmak için çabalıyorlar.
Ayrıca din savaşları hakkında bilgi vermek istiyorum. Müslüman,İngilizce de Muslim Allah'ın emirlerine uyan,Allah'a inanan biaat eden kişi anlamına geliyormuş Arapça'da. İncil'de de hiçbir yerde 'Hristiyan' kelimesinin geçmediğini biliyoruz. Yani Allah'a inanan ve emirlerine uyan. Güzel amellerde bulunan kişiler de Muslim olarak değerlendirilebilir. Ancak eskiden gelmiş olan kurallardan daha hayırlılı geldiği ya da insanlar tarafından değiştirilmiş oldukları için en güncel ve kalıcı versiyonu ile gelen kitap Kur'an'dır. Eğer bunu bu şekilde algılarsak gerçekten büyük bir fark olabilir bizim için.
Sıcacık evlerimiz,yatağımız,yediğimiz yemekler,içtiğimiz su için şükretmeliyiz. Olmayan insanlara da yardım etmeliyiz. Tabiki dilencilere değil. Çalışacak vücut veya akıl gücü olmayanlara etmeliyiz. İmkanımız varsa çalışabilecek imkanlara sahip kişilere iş vermek para,yemek vermekten daha hayırlıdır.
Yazım biraz karmaşık oldu ve bitirme zamanı geldi diye düşünüyorum. Ben bunların hepsini yapan mükemmel birisi değilim fakat elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Burada bunları yazarken hep birlikte kendimizi tanıyalım,hakikatı görelim istiyorum. Hayvan konusuna gelince ki gelmeliyiz çünkü bu blog onlar hakkında ; Huzurun,mutluluğun olduğu yoksulluğun olmadığı aç insanların olmadığı doğaya çevreye önem verildiği toplumlarda elbet hayvanlarda mutlu olur. Bombalardan ölmez,çöplerden zehirlenmez,rahat bırakılırlar.
Sevdiğim Bir Şarkıyı Paylaşmak İstedim
Isreal Kamakawiwo'ole 'nin Lover of Mine şarkısını çok beğeniyorum. Sizinle de paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.
Etiketler:
Isreal,
Kamakawiwo'ole,
Lover of Mine,
Paylaşmak,
Şarkı
Yayın Sayısı Hakkında
Aslında bu Blogu açarken birçok konu hakkında çok sayıda yazılar yazabileceğimi düşünüyordum fakat gerçekten aklıma yazabileceğim konular gelmiyor bazen. Aklıma gelen konuları da paylaşıyorum fakat bilmenizi isterim ki yayın sayısının az olması ilgisizlikten değil sadece aklıma gelmediğindendir. Teşekkürler.
9 Ocak 2014 Perşembe
Kafadan Bacaklılar Hakkında Genel Bilgi
Kafadan bacaklılar (Cephalopoda), çok hücreli omurgasız hayvanların yumuşakçalar (Mollusca)
şubesinin en gelişmiş sınıfı. Başları büyük olup gözleri ve sinir
sistemleri iyi gelişmiştir. Başlarının ön kısmından çekmenli veya
çengelli kollar uzanır. Bunlarla avlarını yakalar ve sürünebilirler.
Açık denizlerde sürüler halinde veya diplerde yaşayan deniz yumuşakçalarıdır. Mürekkep balığı, kalamar, ahtapot, notilus (sedefli deniz helezonu) en çok bilinen kafadan bacaklılardır. Notilus'ta, helezon şekilli kalkerli bir dış kabuk bulunur. Mürekkep balıklarında derinin salgısı olan boynuzumsu ince ve küçük kabuk, gövdenin içine gömülmüştür. Ahtapotlarda ise hiç kabuk bulunmaz. Çok çeşitli renkte olanları olduğu gibi, renk değiştirebilme özelliğine sahib olanları da vardır. Ahtapotlara bu özelliklerinden dolayı deniz bukalemunları denir. Manto boşluğuna alınan suyun huni şeklindeki sifondan dışarı atılmasıyla bir su akımı meydana gelir. Hayvan su akışının tersine olarak geri geri gider. Sifonu çevirerek öne veya arkaya doğru giderek avlarını rahatça takip eder ve düşmanlarından kaçabilirler. Kol ve dokunaçlarını kürek şeklinde kullanarak hızlarını arttırırlar. Yüzgeçlerinin yardımıyla yön değiştirir, öne ve arkaya doğru ağır ağır yüzebilirler.
Notilus hariç hepsinde mürekkep kesesi vardır. Deniz hayvanlarına yem olmamak için tehlike anında mürekkep salarak etrafı bulandırır ve oradan uzaklaşırlar. Mürekkep kesesi hareketi sağlayan sifona açılır. Avlarını kollarıyla yakalar, papağan gagası biçimindeki çeneleriyle ve törpülü dilleriyle parçalar. Ağızlarındaki bir çift zehirli tükürük bezleriyle felce uğratırlar.
Ahtapot ısırığı tehlikelidir. Yengeç, ıstakoz, balık, midye ve diğer yumuşakçalarla beslenirler. Ahtapot, Octopoda (sekiz kollular) grubunun tipik bir çeşididir. Mağara ve kayalar arasında gizlenerek avlanır. Bir çift solungacı, 2-3 cm'den 9 metreye kadar değişik boyda 50'den fazla türü vardır.
Mürekkep balığı (Sepia officinalis), Dekapoda (on kollular) grubunun tanınan en gelişmiş türüdür. Sekiz kolu ve iki adet dokunacı bulunur. Bir çift solungaca sahiptir. Boyları 20 cm ile 18 metre arasında değişen türleri vardır. Mürekkep balığı genellikle balıkçılar tarafından balık avlamak için yem olarak kullanılır.
Açık denizlerde sürüler halinde veya diplerde yaşayan deniz yumuşakçalarıdır. Mürekkep balığı, kalamar, ahtapot, notilus (sedefli deniz helezonu) en çok bilinen kafadan bacaklılardır. Notilus'ta, helezon şekilli kalkerli bir dış kabuk bulunur. Mürekkep balıklarında derinin salgısı olan boynuzumsu ince ve küçük kabuk, gövdenin içine gömülmüştür. Ahtapotlarda ise hiç kabuk bulunmaz. Çok çeşitli renkte olanları olduğu gibi, renk değiştirebilme özelliğine sahib olanları da vardır. Ahtapotlara bu özelliklerinden dolayı deniz bukalemunları denir. Manto boşluğuna alınan suyun huni şeklindeki sifondan dışarı atılmasıyla bir su akımı meydana gelir. Hayvan su akışının tersine olarak geri geri gider. Sifonu çevirerek öne veya arkaya doğru giderek avlarını rahatça takip eder ve düşmanlarından kaçabilirler. Kol ve dokunaçlarını kürek şeklinde kullanarak hızlarını arttırırlar. Yüzgeçlerinin yardımıyla yön değiştirir, öne ve arkaya doğru ağır ağır yüzebilirler.
Notilus hariç hepsinde mürekkep kesesi vardır. Deniz hayvanlarına yem olmamak için tehlike anında mürekkep salarak etrafı bulandırır ve oradan uzaklaşırlar. Mürekkep kesesi hareketi sağlayan sifona açılır. Avlarını kollarıyla yakalar, papağan gagası biçimindeki çeneleriyle ve törpülü dilleriyle parçalar. Ağızlarındaki bir çift zehirli tükürük bezleriyle felce uğratırlar.
Ahtapot ısırığı tehlikelidir. Yengeç, ıstakoz, balık, midye ve diğer yumuşakçalarla beslenirler. Ahtapot, Octopoda (sekiz kollular) grubunun tipik bir çeşididir. Mağara ve kayalar arasında gizlenerek avlanır. Bir çift solungacı, 2-3 cm'den 9 metreye kadar değişik boyda 50'den fazla türü vardır.
Mürekkep balığı (Sepia officinalis), Dekapoda (on kollular) grubunun tanınan en gelişmiş türüdür. Sekiz kolu ve iki adet dokunacı bulunur. Bir çift solungaca sahiptir. Boyları 20 cm ile 18 metre arasında değişen türleri vardır. Mürekkep balığı genellikle balıkçılar tarafından balık avlamak için yem olarak kullanılır.
Etiketler:
Bacaklılar,
Bilgiler,
Genel,
Kafadan,
Kaynak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)